Samburu Ulusal Koruma Alanı, Kuzey Kenya'da bulunan ve başkent Nairobi'den araçla yaklaşık 6 saatlik mesafede olan bir koruma alanıdır. Koruma alanının topoğrafyasında nehir kıyılarındaki bereketli ormanlardan, kurak savanalara ve engebeli dağlara kadar çok farklı özellikler görülür. Bölgenin can damarı olan Ewaso Nyiro Nehri, koruma alanının güney sınırı boyunca akar ve insanlara, bitkilere ve hayvanlara su sağlar.

Samburu, sıcak ve kurak savanaları, engebeli arazileri ve yakındaki nehirle, vahşi yaşamın yoğun görüldüğü bir bölgedir. Şubat ve Mart yılın en sıcak aylarıdır. Daha sonra yıl içinde iki yağmur sezonu olur. Kurak arazide ara ara palmiye ağaçlarına rastlanır; ayrıca uzakta Koitogor ve Ololokwe dağlarının silüetini görebilirsiniz.

Samburu'ya fillerin yanı sıra leoparları, aslanları, zürafaları ve 450'den fazla kuş türünü görmek için ziyaretçiler gelir. Bu bölgeye özel olan Grevy zebraları ince çizgileri, yuvarlak büyük kulakları ve iri bedenleriyle ayırt edilebilir. Safaride, çöl ortamına adapte olmuş ve burası gibi sıcak ortamları tercih eden Somali deve kuşunu, Nil timsahlarını ve büyük antilop sürülerini görebilirsiniz. Bu yeri keşfedin.

Samburu, dünyada üzerinde en fazla çalışma yapılan fil popülasyonlarından birine sahip olmakla ünlüdür. 20 yıldır süren çalışmalar sayesinde, bölgenin filleri insanlara güvenmektedir ve araçlara, özellikle de Save the Elephants araştırma kamyonuna korkmadan yaklaşır. Fillerin inanılmaz bir uzamsal hafızası vardır ve Samburu Koruma Alanı'nın sınırlarını bilirler. Korunan bölgedeyken gözle görülür bir şekilde daha sakin davranırlar. Bu yeri keşfedin.

Filler, bu bölgede peyzaj mühendisleri olarak önemli bir rol oynarlar. Ağaçlardaki meyveleri yiyip çekirdeklerini dışkılarıyla dağıtarak tohumların yayılmasına yardımcı olurlar. Ağaçların kabuklarını parçalar, zararlı bitki oluşumunu engeller ve gereken yeniden büyümenin gerçekleşmesini ve tohumların daha derine yerleşmesini sağlarlar. Kuraklık zamanlarında su bulmak için çukur açarlar ve daha sonra bu çukurlardan diğer hayvanlar da yararlanır. Fillerin, coğrafyaya önemli bir etkisi vardır.

1993 yılında kurulan Save the Elephants, fillerin geleceğini güvence altına almayı ve yaşadıkların yerlerin ekolojik bütünlüğünü devam ettirmeyi amaçlamaktadır. Merkezi Nairobi'de olan STE, Afrika genelinde filleri anlamak ve korumak için çalışır. Ana çalışma kampları Samburu'dadır ve burada filleri yerden, havadan ve GPS aracılığıyla izlerler. Araştırmayı temel alarak planlama ve politika kararları verir ve insanlarla filler arasındaki ilişkiyi iyileştirmek için çalışırlar. Bu yeri keşfedin.

1960'larda Iain Douglas-Hamilton adlı bir biyolog, Tanzanya'daki vahşi fillerle ilgili ilk davranışsal araştırmayı başlattı. Filleri izlemek ve saymak için hafif hava araçları kullanıyordu. 1993'te Save the Elephants'ı kurdu ve kısa bir süre sonra, uzun vadeli yeni bir fil çalışmasının konusu olarak Samburu'nun benzersiz sakinlikteki güven dolu fillerini seçti. Samburu'da gerçekleştirilen araştırma, fillerin karşı karşıya olduğu tehditlerle ilgili global farkındalığı artırıyor ve türün geleceğini güvence altına almak için çözümler üretiyor.

Save the Elephants, yalnızca havadan araştırma yapmakla kalmayıp, GPS tasmaları kullanarak tek tek filleri izlerler. Veterinerler, filin konumunun izlenebilmesi için file hızla yatıştırıcı verir ve boyunlarına tasma takar. Bu veriler, araştırmacıların hayvanların coğrafyadaki hareketlerini anlamasına ve spesifik fillerin yaşantısını izlemesine olanak tanır. Save the Elephants, GPS verilerini analiz ederek, bir fil hareket etmediğinde otomatik olarak uyarı alabilir. STE, bugüne kadar Afrika'da 266 file tasma taktı.

Fillerin GPS tasmalarından çok fazla veri toplayan Save the Elephants'ın bu verileri bir şekilde görselleştirmes gerekiyordu. 2006 yılında, tasmalardan gelen verileri Google Earth'ün zengin dijital ortamına yüklemeye başladılar ve böylece fillerin hareketlerini daha iyi izleyebildiler. Şu anda, son 17 yılda 266 filden toplanan ve sayısı beş milyonu aşan kayıtlı konumu analiz etmek için, Google Earth'ün işleme gücünden yararlanıyorlar.

Filler arazide hareket ederken sık sık yollarla, evlerle, tarlalarla ve insanlarla karşılaşır. Fillerle insanların karşılaşması, fillerin korunması açısından önemli bir sorundur ve fillerin güvenliği sağlamanın bir yolu da onlara güvenli bir geçit sunmaktır. Fil izleme verilerinden yararlanılarak, fillerin işlek yolun altından güvenle geçmelerini sağlamak için bu alt geçit inşa edildi. Bu yeri keşfedin.

Kaçak avlanma, Afrika fillerinin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biridir. Filler, daha sonra dünyanın farklı bölgelerinde satılacak fildişi için öldürülür. Yaşlı fillerin öldürülmesinin aile yapısı üzerinde yıkıcı bir etkisi vardır ve birçok yavru filin öksüz kalmasına neden olur. Kaçak avcılıkla mücadele etmek için yalnızca avcıları engelleyici katı cezalar koymak yeterli olmaz. Fildişi ürünlere yönelik tüketici talebini de azaltmak gerekir.

Bir filin ölümü Samburu halkı için kültürel bir kayıptır. Kaçak avcılık, fillerle aynı ortamda yaşayan insanların hayatlarında da sorunlara neden olur. Bunun nedeni arazide fildişi avına çıkmış yasa dışı faaliyet gösteren insanların dolaşmasıdır. Northern Rangelands Trust, koruma alanındaki yerel halkla etkileşime geçiyor, arazileri koruma alanlarına dönüştürüyor ve turizm aracılığıyla ekonomik fırsatlar oluşturuyor. Bu da, Samburu'daki fillerin değerini daha fazla görmelerini sağlıyor.

Bu bekçiler kaçak avcılığa karşı mücadelenin ön sıralarında yer alıyor ve Kenya fillerini korumak için hayatlarını tehlikeye atıyor. Yerel halktan ve kuruluşlardan ipuçları alan bekçiler, yasa dışı faaliyetleri aramak için eğitimli köpekleriyle birlikte araziyi tarıyor. Lewa Wildlife Conservancy ve Kenya Wildlife Service'in çalışmaları sayesinde, filleri koruma mücadelesinde büyük bir zafer elde edildi ve Kuzey Kenya'da kaçak avlanan fil sayısının toplam popülasyona oranı %1'in altına indi.

Kaçak ava kurban giden bir filin yavrularına ne olur? 1977 yılında kurulan The David Sheldrick Wildlife Trust, öksüz olanlar da dahil olmak üzere yardıma muhtaç hayvanlara destek sağlıyor. Nairobi'deki fil yetiştirme yurdunda bakıcılar filleri besliyor, egzersiz yaptırıyor ve yetiştirme yurdunun sürüsünde düzgün bir şekilde sosyalleşmelerini sağlıyor. Bu tür bir bakım, vahşi doğaya bırakılabilecek sağlıklı filler yetiştirmek açısından son derece önemlidir. Sheldrick Trust, 180'den fazla yavru fil yetiştirmiştir. Bu yeri keşfedin.

STE, vahşi doğadaki fillerin 360 derecelik panoramik görüntülerini almak amacıyla, 2012'de Samburu'ya Street View Gezgin Kamerasının getirilmesi için talepte bulundu. Herkes Samburu'yu ziyaret edemese de, bu fillerle tanışmak için İnternet üzerinden safariye çıkabilir. Araştırmacılar ve savunucular, fillerin İnternet üzerinden kolayca görülmesine olanak tanıyarak, insanların fillerle daha fazla bağlantı kuracağını ve fillerin geleceğini korumaya yönelik çalışmaları destekleme konusunda daha istekli olacağını umuyor.